11 Aralık 2011 Pazar

siyah bir kuş öyküsü.

Onlar Çikofan. Yani Çiğdem ve Orhan. Benden objekftimin hakkını verdiğimi düşünerek hayatlarının en güzel gününü sonsuza dek ölümsüzleştirmemi istediler. Birbirlerine böylesine sevgi & saygı dolu bir çifte hayır diyebilmem mümkün olmadığı için çantama sevgili Canon'um Paris Edward'ı atıp, soluğu yanlarında aldım.

    1960'ların havasını estiren tarzlarıyla Çiğdem ve Orhan çekim boyunca yüzlerinden düşmeyen tebessümleri ve eğlenceli halleriyle çok keyifli bir çekim yapmamızı sağladılar. Geriye işte bu enfes kareler kaldı. Buyrunuz efendim:








Bu mutluluk dolu rüyadan hiç uyanmamaları dileğiyle ^_^

2 yorum:

  1. :) ahaaaaa sevdiğim bir blog daha... Hayırlı olsun canım...

    YanıtlaSil
  2. Ömür boyu sen unutulmaz bir parçası olacaksın bu en güzel günümüzün Yeşocan'ım, her defasında bambaşka bir duygu sarıyor, iyi ki varsın. Hayat sana senin gibi rengarenk, dopdolu, güzel günler versin...

    YanıtlaSil